13 Mart 2010 Cumartesi

Mario, kontrol hastalığı ve string theory

Çohoş (bir arkadaş yüzünden bir ara her şeye çohoş demekteydim, hatta ciddi rahatsız edici dereceye ulaşmıştı, eğer K'leri H diye telaffuz eden bir arkadaşın varsa banyo pencerem, ilişkiyi kesmeni tavsiye ederim) isimli görsel her şey için açtığım klasörümde dolaşırken Sheldon'ın incisi bu avatara rastladım. Aydan yollamıştı sanırım, teşkürlerimi iletiyorum buradan. Sonra durdum bi - hayatın genellikle eklentilerle acayip geliştirilmiş bir Sims oyunu olduğunu düşünürüm zaman zaman - kontrolün elimde olmasını da harbiden isterdim dedim ekrana bakıp (annemden gelen ender baskın genlerden birinin her-şeyi-kontrol-etme-hastalığı olması hiç hoş bir şey değil, keşke çalışkanlığını alsaydım) En azından sadece belirli alanlarda falan. Büyük güçler büyük sorumluluk gerektirir blah blah blah evet ama kontrol etmeyi isteyip de edememek gıcık bir şey.
Hiçbir zaman sonunda bütün dizginleri elime almadan grup çalışması yapamadım şimdiye kadar. Eğer bir ödevden alacağım sonuç umurumdaysa başka kimseye bir şey yaptırmam neredeyse. O yüzden mümkünse eğer grup çalışması yapmamaya bakıyorum, yoksa her şey üzerime kalıyor -
ehem.. tamam evet kabul ediyorum aslında ben alıyorum.

Onu geçtim hastalıklı beynim mesela nebleyim olması gereken yere konmamış, yerde duran bir kitap gördüğünde insanların bu kitabın yerine konmamasından dolayı öldüğü senaryolardan - biri kitaba takılır, düşerken kafasını masanın kenarına çarpar, beyin sarsıntısı geçirir blah blah blah - o kitabın o anda tam o yanlış yerde durmasından dolayı birilerinin hayatının kurtulduğu senaryolara - eve giren bıçaklı hırsız o kitaba takılır, düşer, bizim yattığımız odalara gelemeden yakalanır veya tırsıp kaçar falan - kadar geniş bir yelpaze üretebilme kapasitesine sahip olduğu için, bu kontrol olayı belki akıl sağlığımı korumama yardımcı olabilirdi, böylece o kitabın hayat kurtarmasını sağlardım. (Genellikle oturduğum yerden kalkıp etraftaki popülasyon yoğunluğuna göre ALLAH BELANI VERSİN diye bağırarak ya da sadece kitaba hırlayarak yerine geri koymamla sonuçlanıyor bu tip hadiseler.) Hem direkt hayat kurtaracağını biliyorsam yerimden kalkıp yürüyüp eğilip kitabı alıp rafa yerleştirmeme de gerek kalmazdı.


Gerçi kontrol etmek de sürekli böyle kararlar vermek demek. Hem bi dakka ya sonucunu kontrol edemem ki. Hayat kurtaracağını bilemem.


Iyy vazgeçtim istemez.


Gereksiz not: Big Bang Theory'de Sheldon Lee Cooper - pardon Dr. Sheldon Lee Cooper karakteri, sicim teorisi üzerine uzmanlaşmış ve bu teoriyi kanıtlamaya çalışan biriyken, gerçekte Sheldon Lee Glashow'ın bu teroiyi eleştiren biri olması da enteresan geldi pencerem. Leonard Susskind de tam tersi bu teoriye inanıyormuş. Hmpf. Hoş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder